Amok Koşucusu İş Bankası Kültür Yayınları

Amok Koşucusu İş Bankası Kültür Yayınları

Amok Koşucusu Kitap Açıklaması


Gününüzün birkaç saatini ayırarak eşsiz bir hikâye okumaya ne dersiniz? Stefan Zweig'ın olayların ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini anlamayacağınız hikâyesi sizleri bekliyor. Amok Koşucusu; yaşadığı dönemin ruhunu yansıtan, Zweig tarafından kaleme alınan, vicdanı ile hayatı arasında sıkışıp kalmış bir doktorun hikâyesi. Doktorluğun kutsallığı, toplumun ve dönemin kuralları gibi olgular; yardım için çırpınan bir kadın ile doktor arasındaki diyalogları yönlendiriyor. Esere adını veren Amok Koşucusu hikâyesiyle birlikte kitapta altı kısa öykü daha bulunuyor. Okurken oldukça heyecanlanacağınız ve son sayfasını çevirdikten sonra bir süre etkisinden çıkamayacağınız eserde sizi nelerin beklediğinden kısaca bahsedelim.



"Amok Koşucusu" adlı kitabı neden okumalısınız?

Stefan Zweig'ın kendine has üslubuyla kaleme aldığı ve 64 sayfadan oluşan Amok Koşucusu, içerisinde birkaç farklı hikâye saklıyor. Amok Koşucusu eserine adını veren öykü, Doğu Hint Adaları'nda görev yapmakta olan bir doktorun hayatını değiştiren trajik bir konuyu işliyor. Bu hikâyede bir gemi yolculuğunda olan doktor, orada tanıştığı bir yabancıya yaşadıklarını anlatıyor. Hikâye geçmişe dönüyor ve doktor, görevi sırasında yardıma muhtaç bir kadınla karşılaşmasını anlatmaya başlıyor. Zengin ve asil biri kadın, kocasından olmayan bir bebeğin kürtajı için yardım istiyor fakat doktor yasal olmadığı gerekçesiyle bu isteğe karşı çıkıyor. Doktor sonradan pişman olup yardım için dil döküyor fakat bu sefer de kadın bu yardımı kabul etmiyor. Doktorun vicdanı ile yemini arasında kaldığı bu olay sonrasında hayatı bir daha eskisi gibi olmuyor.



Bunları biliyor muydunuz?

Amok kelimesinin bir tür psikolojik hastalık anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Amok, bir tür cinnet eşiğine ve bunun intihar ya da cinayetle bitmesine sebep olan bir ruh hâline karşılık gelir. Eserin adı olan Amok Koşucusu da ölüme koşan birini tanımlar. Stefan Zweig, özetleme yolu ile olayları kısa bir süre içerisinde gerçekleşiyor gibi anlatır. İlk kez 1922 yılında yayımlanan eser, çok kısa sürede milyonlarca okura ulaşır ve Almanya'nın sınırlarını aşarak bir Dünya yapıtı hâline gelir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın Modern Klasikler Dizisi aracılığıyla Türkiye'deki okurlarıyla buluşması, Nafer Ermiş'in çevirisi ile 2016 yılında gerçekleşir. Amok Koşucusu'nda trajedi ön plana çıkar. Eser, basit kurgusu ve sade anlatımı ile eleştirmenlerden ve okurlardan tam not alır.