Aylak Adam Can Yayınları

Aylak Adam Can Yayınları

Bitmek bilmeyen bir arayışın ve yalnızlığın insanda bıraktığı derin duyguları her bir zerresine kadar hissetmeye hazır mısınız? Yusuf Atılgan'ın modern toplumun çıkmazlarını ve sorunlarını ismi belli olmayan bir karakter üzerinden kaleme aldığı "Aylak Adam" adlı eseri, Türk edebiyatında postmodern roman türünün ilk örneklerinden biri. Atılgan’ın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen roman, 7'den 70'e herkesi merak ve heyecan dolu bir serüvene sürüklüyor. Gelin, milyonlarca okurun kalbinde taht kuran "Aylak Adam" romanında sizi nelerin beklediğinden kısaca bahsedelim.

"Aylak Adam" adlı kitabı neden okumalısınız?

Roman; tüm değerlerini yitiren, hayatta tutunacak bir dal arayan, tedirgin ve mirasyedi bir aydının hikâyesini konu alıyor. İnsanlardan uzaklaşarak yalnızlığı tercih eden ve arayış içindeki bir karakteri işleyen yazar, romanında ayakta kalmayı sağlayan tek gerçeğin sevgi olduğunu vurguluyor. "Kış", "ilkyaz", "yaz" ve "güz" olmak üzere dört bölümden oluşan roman, toplumsal olayları farklı ve modern bir bakış açısıyla yorumluyor. "C." adlı karakterin neden mutluluğa ulaşamayacağının sezgisi ise okuyucu yorumuna bırakılıyor. Toplam 156 sayfadan oluşan romanda; toplumsal, psikolojik ve sosyolojik ögeler tüm çıplaklığıyla aktarılıyor. Bilinç akışı, iç monolog, diyalog, geriye dönüş, günlük, mektup ve leitmotif gibi tekniklerin kullanıldığı roman, içerik ve üslup bakımından okuru âdeta büyülüyor.

Bunları biliyor muydunuz?

1921 yılında Manisa’da doğan Yusuf Atılgan’ın aslında bir edebiyat öğretmeni olduğunu biliyor muydunuz? Ailesinin, doktor olması konusundaki ısrarcı tutumlarına rağmen Atılgan, edebiyat fakültesinde okumayı seçer. Fakültedeki hocalarından oldukça etkilenen yazar, özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi olmaktan büyük gurur duyar. Daha sonra askeriyeye katılarak öğretmenlik yapan Atılgan, geçirdiği bir soruşturma üzerine askeriyeden atılmakla kalmaz; öğretmenlik mesleği de elinden alınır. 10 aydan fazla hapishanede kalan yazar, cezası bittikten sonra köyüne döner ve çiftçilik yapmaya başlar. 1950-1980 yılları arasında yazdığı yazılara ithafen dönemin ilk modernist yazarlarından biri kabul edilir. Yusuf Atılgan, kardeşinin ısrarı üzerine iki öyküsünü Tercüman gazetesinin düzenlediği yarışmaya gönderir. Yarışmadaki 800 eser arasından yazarın, "Evdeki" adlı öyküsü birinciliğe; "Kümesin Ötesi" isimli öyküsü ise yedinciliğe hak kazanır. Tabii Atılgan ne ödülü alır ne de öykülerin yazarı olduğunu açıklar. Yazar, 1958 yılında ise "Aylak Adam" adlı romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü yarışmasına katılır ve ödül töreninde ikinciliğe layık görülür. Yazarın "Aylak Adam" adlı romanı, ilk olarak 1959 yılında basılır ve yayımlanmasının ardından kısa zamanda geniş bir okur kitlesine ulaşır.